ABD’li Ekonomist Elinor Ostrom, Alanyalı balıkçılar sayesinde Nobel ödülü aldı
İSTANBUL – – Nobel Ekonomi Ödülü’nü ABD’li profesörler Elinor Ostrom (76) ve Oliver Williamson (77) aldı. Bu yıl ödülü iki akademisyen arasında paylaştıran İsveç Bilimler Akademisi, Ostrom’u, “orman ve deniz gibi ortak malların dernek ve birlikler tarafından nasıl başarılı yönetilebileceğini”, Williamson’ı ise “şirketlerin sorun çözücü kurumlar olarak yapılanabileceklerini” gösteren teorilerinden ötürü ödüle layık gördü.
Indiana Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Ostrom, Nobel Ekonomi Ödülü’nü alan ilk kadın oldu. Nobel Ekonomi Ödülü tek bir esere değil, çalışmalar bütününe veriliyor. Elinor Ostrom’un çalışmaları genelde kamu ortak mallarını ele alıyor.
Alanya Bodrum’a karşı…
Geleneksel görüşe göre, ortak sahiplik, kaynakların istismarına yol açıyor. Bu görüşe göre örneğin balıkçılar serbest bırakıldığında aşırı avlanıyor. Bunun için kaynaklar özelleştiriliyor veya hükümetler vergi ya da kota koyarak düzenleme getiriyor. Ancak Ostrom’a göre dünyada ortak malların şaşırtıcı derecede iyi yönetildiği örnekler var. Bu örneklerde ortak kullanıcılar, istismarın önüne geçecek kuralları kendileri koyup uyguluyor.
Milliyet gazetesinde Serkan Arman’ın haberine göre; Elinor Ostrom’un, 1990’da yazdığı ve Nobel’e giden yolda en önemli eserleri arasında gösterilen ‘Governing the Commons’ (Ortak Malları Yönetmek) adlı kitabında Türkiye’yi de mercek altına aldığı ortaya çıktı. Türk araştırmacı Fikret Berkes’in Alanyalı balıkçıları incelediği çalışmalarından geniş örnekler seçen Ostrom kitabında özetle şunları anlatıyor: “Alanya’da 1970’lerde balıkçıların balık alanlarını paylaşımı kavgaya neden oluyordu. Şiddet yaşanıyor, daha iyi balık alanlarını bulma yarışı masrafları artırıyordu. Alanya’daki balıkçı kooperatifi dahiyane bir fikir buldu. Balık alanlarını balıkçılara dağıtmaya başladı. Sistem 10 yılda oturdu. Buna göre balıkçıların listesi çıkartılıyor. Balık alanları belirleniyor. Balıkçılar kura çekilerek bu alanlara dağıtılıyor. Her balıkçı ertesi gün bir yandaki balık alanına kaydırılıyor. Böylece herkesin şansı eşit oluyor. Kuraya belediye başkanı ve jandarma da katılıyor. Ancak sistemin uygulanması ve gözetimi balıkçılarca yapılıyor. Alanya, kuralları katılımcıların koyduğu ve yönettiği ortak kamu malı kullanımına örnek oluşturuyor. Ancak çok balıkçı sisteme girerse balık alanları yetmeyebilir.”
Ostrom kitabında Bodrum ve İzmir balıkçılarının organize olamadığını, Alanya’nın başarı örneğini tekrarlayamadığını da anlatıyor.